Geven kökü Çayı

Geven? (rakımı yüksek idris dagındaki gevenleri tavsiye ederiz) İsimleri : Ketre, Çekme,Ak geven, Püs geveni, zamk geveni, Astragalus glycyphyllus, Astragalus cicer, Leguminosae Bileşimi : Asparagin, gliserizin, acı maddeler, şekerler, proteinler, dekstroz, manit, flavanoidler. Botanik Bilgi : Baklagillerden olup, çok yıllık bitkilerdendir. Yetiştiği bölgelere göre farklılaşan 2000 kadar türü vardır. Yapraklar eliptik bir şekilde dal boyunca karşılıklı sıralanmıştır. Sarı, açık sarı, beyaz ve pembe açan türleri mevcuttur. Çok yıllık otsu, dikenli bitkilerdir. Boyları türüne göre 5 - 100 cm ve bulunduğu yükseklikler 200 - 2700 m arası değişir. Ak geven, püs geveni ve zamk geveninden ebru yapımında kullanılan “kitre” denilen zamk çıkarılmaktadır. Ayrıca kitre ilaç yapımında da kullanılır. Faydaları : Soğuk algınlığı ve grip, süregen enfeksiyon, kronik yorgunluk ve astımda şifa sağlamaktadır. Kalp rahatsızlıkları, böbrek rahatsızlıkları, mide ülserleri rahatsızlıklarında şifa sağlar. Çeşitli allerjiler ve yaraları geçirir. Genel hazım sorunlarını yok eder. Kemoterapiyle ilişkili olarak iştah kaybı veya yorgunluğu ortadan kaldırmaktadır. Vücutta bir dizi bağışıklık işlevini destekleyen Aatragli Polysaccharoses bileşini içeren geven bitkisi hakkında yapılan araştırmalarda; Soğuk algınlığı vakalarının şiddetini ve süresini azaltabildiği, Kalbin kan pompalama hacminde iyileştirmeler sağlayabildiği, Karaciğerde hücre hasarına karşı koruma sağlayabildiği, Kalp ve beyin dokularına oksijen taşınmasına yardımcı olduğu ve vücudun şevk ve direncini geliştirdiği, Fareler üzerindeki araştırmalarda astragalus özü kullanılan farelerde idrar torbası kanserinin daha az görüldüğü, Akciğer kanseri hastalarında tümör ilerleyişini tersine çevirebildiğine işaret edildiği biliniyor

 <iframe src="https://www.facebook.com/plugins/post.php?href=https%3A%2F%2Fwww.facebook.com%2Fderesih%2Fposts%2Fpfbid02q9AijhYV1mUgwUtr4jFCMk7UZHgdVW6RL84QbKYzzwvZpU3UdBySYwJiZZci9i2ml&show_text=true&width=500" width="500" height="497" style="border:none;overflow:hidden" scrolling="no" frameborder="0" allowfullscreen="true" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; picture-in-picture; web-share"></iframe>

Yeşildere fotoğrafları

Elmadağ yeşildere Karaca sokak

Elmadağ yeşildere seyit cemali

Elmadağ yeşildere seyit cemali
Seyit cemali 

Seyit cemali 

Seyit cemali

Seyit cemali

Seyit cemali 

Seyit cemali 

                      Seyit cemali Türbesi


Seyit cemali


Yeşildere 

Elmadağ yeşildere çalca mevkii

Yeşildere 

Elmadağ yeşildere İdris dağı

Elmadağ yeşildere İdris dağı

Elmadağ yeşildere İdris dağ 


İdris dağı





İdris dağı


İdris dağı



Yeşildere mezarlık


Yeşildere yazının ağıl




Yeşildere Erdoğan mahellesi

Yesildere eski köy harab mevkii




Yeşildere eski köy beşpınar mevkii


Dereşıh harab mevkii

Haraptan bozan kaya görünümü

Elmadağ yeşildere yolu İdris dağı görünümü


Elmadağ yeşildere yolu çayır mevkii



Elmadağ lalabel yeşil vadiden
İdris dağı görünüm


Yesildere çalca dan akşam güneşi




Elmadağ yeşildere dede pınarı mevkii







Hasanoğlan

Hasanoğlan yolu elmadağ görünüm

Çalca yolu akşam








Çalcadan yeşildere 






Akşam güneşi 




ELLİ ATLI KÖPRÜSÜ(Gülce-Buluşma)

-Itırbanu’ya…

Ben İmiçan Kaya’yı, Kayıncak Kaya’yı
Ya da Karakaya’yı bilirim Itırbanu
Köy Pınarından su içip
Vezir Pınarında hayâllere dalmışım,
Ağca Pınar kenarında dinlenmiş
Atalağan’da yıkanmışım,
Kargalı güneşinde gözü sulu
Şişit çotuklarıyla budanmışım
Üstüm başım toprak kokar bilirsin,
Dayanamam hasretine
Keven olup yanmışım.

Sense Itırbanu
Bir yanın Bozan kayası,
Öte yanın Dede kayası
Dağ yamaçlarının bülbül sesli rüzgârısın…
Sen, Defdef Kayası,’nı Pençere Kayası’nı
Ve çatal yürekli Çatal Kaya’sını bilirsin
Kelebek Deresinde kelebek kanadı neyse
Sen o’sun işte…
Gelin Kayası düşlüsün
Mor, mavi, erguvan, pembe
Tam yirmi çeşit çiçeğin
Bir de kan kırmızı gelinciklerin
Alim Pınarı suyundan türküler söylediği
Tebet Kalesi’nde Türkmen kızısın…
Dereşıh yayla gecelerinin
En parlak yıldızısın…
Nefesin akşam otları, Fatma Betül çiçekleri
Ve kekik kokuludur,
Tut bırakma ellerimi
Alnımdaki yazısın…

………..Ardıçtandır elli atlı köprüsü
………..Aman gülüm ardıçtan
……….Üstünde Timur filleri
……….Hazırlanmış kara kıştan
……….Yol boyunca kuzular
……….Boyunlarında çan, çan…
……….Şu Çubuk Ovası’ndan
……….Yükselir göğe duman
……….Aman gülüm aman hey
……….Sevdiceğim söyle gayri
……….Düğünümüz ne zaman hey?

Ah Itırbanu ah!
Neredesin söyle şimdi?
Kağnı, yabaldı, harman
Sarı buğday başağı
Ve ekin yığını işimdi.
Yağız atlıların topuğunda çıngı
Başımdaki ateşimdi…

Hatırlıyorsun değil mi?
O kara geceyi …
Elli atlı eşkıya, ellisi de silahlı
Yakıp yıkacaklardı kaleyi.
Elli atlı eşkiyâya karşı
Elli atlı yiğit Dereşıhlı
Nasıl direnmişlerdi, dur demişlerdi
Ve
Ardıçtan köprüden öteye
Bir adım geçirmemişlerdi
Eşkiyânın cümlesini
Unutmadın değil mi?
İşte onlar Itırbanu
Onlar benim kardeşimdi…

………..Ardıçtandır elli atlı köprüsü
………..Aman gülüm ardıçtan
……….Üstünde Timur filleri
……….Hazırlanmış kara kıştan
……….Yol boyunca kuzular
……….Boyunlarında çan, çan…
……….Şu Çubuk Ovası’ndan
……….Yükselir göğe duman
……….Aman gülüm aman hey
……….Sevdiceğim söyle gayri
……….Düğünümüz ne zaman hey?

Mustafa CEYLAN